Öyle ellere kaldım ki Gelen vurdu giden vurdu Kurumuş bir dalım sanki Gelen kırdı giden kırdı
Kimi kurşun kimi satır Birer değil tabur tabur Oldu kalbur üste kalbur Gelen yordu giden yordu
Ben bereket tüterdim hep Seherlerde öterdim hep Öz kendime yeterdim hep Gelen sordu giden sordu
Bende idi nimet tası Her yanım cennet havası Gülşen’imde gülün hası Gelen derdi giden derdi
Kandım o güleç yüzlere Ne kinler dolmuş gözlere Meğer serpmişler sözlere Gelen yârdı giden yârdı
Yüreğime demir tarak Kurdukları aynı tuzak Fark etmiyor yakın uzak Gelen birdi giden birdi
Tarihin emektarıyım Türkmen’in nazlı tarıyım Ben ona hasret kârıyım Gelen gördü giden gördü
Her günüm boyandı sise Avazımı kısa kısa Çevremde türlü desise Gelen kurdu giden kurdu
Ne zaman biter bu gece Sayıkladım hece hece Umudum oldu bilmece Gelen ördü giden ördü
Yazgıma mı düştü cefa Çözülmüyor ne, bu defa Ben görmedim, türlü safa Gelen sürdü giden sürdü
Kurbanım Türkmen adına Hiç varamadım tadına Türkmen gayrı, muradına Gelen erdi giden erdi
|