Arabic Turkish
 
2012-12-10   Arkadþýna gönder
6228 (1787)


Irak'ta Türkmen Mirası 4 : Hüseyn* Bin Ali Bin Ebi Talıp Ravzası


Necat KevseroÄŸlu


  Hz.Hüseyn Ravzası, Kerbela kentinin Hair1  bölgesine düşer. Hz.Peygamberin kızı Hz.Fartm'yla amcaoÄŸlu Hz.Ali'nin oÄŸlullarından Hz.Hüseyn'in merkadı ve gömüldüğü yerdi. Yanında da Kerbela vâkıasında ÅŸehit düşen on yedi ÅŸehidin mezarı bulunmaktadır.


   İslam kaynaklarına göre, türbeler üzerinde "H.65, M.684" yılında yapılan ilk yapıdır.


   Bugünkü Ravzanın, olduÄŸu haliyle H.767, M.1365 yılında Celayirlilerin Sultanı Uvis Bin Åžeyh Hasan El-Celayirli'nin verdiÄŸi emre göre yapılmıştır. Yapılışı on bir yıl sürmüştü .2


   IX ve X yüzyılda Ravzaya çok önem verilmiÅŸtir, yapıda geliÅŸmeler olmuÅŸtur.


Süslemesine büyük para harcanmıştır. Merkadın kubbesi, minareleri ve kapıları hep ayna, gümüş ve altın kaplama ile süslenmiştir.


   Bunların yanında da sahnda geniÅŸletme ve bir saat kulesi yapılmıştır. Bu geliÅŸmeler H.932, M.1525 yılında olmuÅŸtur.


    Osmanlılar, Hüseyniye Ravzasına çok önem vermiÅŸlerdi. H.941, M.1534 yılında, Sultan Süleyman Kanuni'nin verdiÄŸi emrine göre, Kubbe ve iki minaresi yenilenmiÅŸtir ve yapıya da yeni yapmalar eklenmiÅŸtir. 3


   Hüseyniye Ravzası, dik dörtgen planlı olarak 95x120m çapında bir kara üzerinde yapılan bu mukaddes yatır, geniÅŸ bir sahn ve hazradan oluÅŸan binânın dört yanı, sıra odalar, büyük salonlar ve oturacak yüksek kemerli binâlardan "eyvânlardan" oluÅŸan Ravza ve geniÅŸ sahnı, bir surla "külliye" çevirilmiÅŸtir.


Yapılan sur, ravzanı ve geniş sahnı etrafındaki çarşı ve evlerden ayırmıştı.


   Ravza, çok ihtiÅŸamlı saÄŸlam ve dayanaklı bir ÅŸekilde tuÄŸla ve alcıyla yapılmıştır. MuhteÅŸem bir ÅŸekilde güzelleÅŸtirilmiÅŸ, ağır, pahalı nesnelerle altın, ayna ve güzel renkli sırçalı mine ile nakışlanan piÅŸmiÅŸ kiremitler, "çiniler" süslü dekorlarla kaplamalar yapılmıştır.4


   Hz. Hüseyn'nin mekamı, dikdörtgen ÅŸeklinde 55x40m büyüklüğünde bir avlu "Sahn" içindedir. Türbe, bu merkezi odanın ortasındadır. Sahn, yapının orta kısmı ve kalbi sayılır. 27m. yüksekliÄŸinde olan oda, 2,5m. eninde 3,5 yüksekliÄŸinde dört büyük mustatil sütün üzerinde soÄŸan ÅŸekilli, uzun boyunlu bir kubbe ile örtülüdür. Kubbenin etrafı da sivri kaÄŸir tuÄŸladan yapılan "kemerli ve gösteriÅŸli tavan penceresi ile içeri ışıklanmıştır.


   Kubbe ve boynu altına kaplanmıştır. Boyundan-boya Kur'an süreleri koyu mavi zemin üzerine beyaz yazı ile süslenmiÅŸtir.


   Kubbenin içi ise, bükülmüş çatma iÅŸlenmiÅŸ nakÅŸlı merdivanli kabartmalı üzüm zalkımı gibi dereceli "mukarnes" çok güzel ve gösteriÅŸli dekorlarla gözeleÅŸmiÅŸtir. Yerleri ve kemerler ayna parçalarıyla çok dikkatli dekor   olmuÅŸtur. Bu dekorasyon tavan pencerelerinin arasına kadar uzanır. Duvarlarda, boyundan boya kubbenin dışarıda olduÄŸu gibi Kur'an süreleri ile süslenmiÅŸtir. Kubbenin içten dikkat çeken güzelliÄŸi de, aynayla donanmış dekorasyonudur. Bunun yanında da, odanın daha çekici tarafıda, türbenin üstü altın ile kaplanmasıdır.


   Türbe odasının üç etrafı, büyük eyvanlarla ve 20x10m ölçüsünde mescit binasi ile kuÅŸatılmıştır. Duvarları içeride olduÄŸu gibi boyundan-boya süslü, mavi zemin üzerinde beyaz ile Kur'an ayetleri ile yazılmış olan bir pervaz süsler.


Eyvanların, duvarı kalın olduğundan, içinden odalar çıkarılmıştır, bazıları içeriye açılmış, diğerleri de sah'nın doğu, batı, ve kuzey yönüne açılmıştır.


   Güney köşesindeki, "Yıldızlı dehlizden" geçerek varılan 6x20m. ölçülü dikdörtgen ÅŸekilli orta kısımı, üzeri kemerler ile örtülü bir koridor "bugün cami" ile kuÅŸatılmıştır ki, ziyaretçiler buradan makamı tavaf ederler. Bu eyvan, altın eyvan adını taşır, çünkü, tüm duvarları salkımlı mukarnesler ve etraf duvarları altınla kaplanmıştır.


   Türbenin odası içten çok görkemli, içi üzüm salkımı gibi mukarnaslar, bariz ve göz alıcı, dikkat çekici güzelliÄŸi olan ayna parçalarıyla kaplamalar ve tezyinler pencerelerin arasına kadar ulaşır.5


   Duvarların sathı, dışarıdan olduÄŸu gibi kabartma teknikle çinilerle kaplamalar yanında daha çok bitkisel motiflerden oluÅŸan alıçı dekorasyonlar, beyaz yazı ile Kur'an ayetleri ile olan bir pervez duvarları süsler.


   Odanın en göze çarpan güzelliÄŸide yukarıda geçtiÄŸi gibi, kubbenin, içten ayna ile süslü   olmuÅŸtur. Bu dekorasyon tavan pencerelerinin arasına kaplanmasıdır, bu tezyinât türbe odasına ayrı bir göz alıcı güzellik vermiÅŸtir.


   Odada görünen bir diÄŸer güzellikte 2m. yükseklikte 4m.geniÅŸlikte ve etrafı gümüş maÅŸrabî eserler ile çevirili ÅŸehit Hz.Hüseyn'in sandûkasıdır.6


   Sandûka'nın etrafında yükselen dört altın nar ÅŸeklinde yapılan çaplarıda 50 santimetre olan narlar ayrı bir süs ve güzellik vermiÅŸtir  Sandûkaya. Bu süsleme ve tezyinât günümüze deÄŸin iÅŸlenen el iÅŸlerinin en ince sanatların niteliÄŸi ve örneÄŸidir.


Türbenin kıble tarafındaki yüzünde, gayet tezyinat vardır.


   Merkezi eyvanın giriÅŸ kapısını saran iki debdebeli minâre bulunur. Mânaret al-Abd denilen minârede H.1354, M.1935 yılında yıkılan bu minâreyi BaÄŸdat hükümdarı Mercan'ın verdiÄŸi emrine göre H.767, M.1565 yılında sultan Uvisin döneminde yapılmıştır.7


Üçüncü bir minârede sahn'ın doğu köşesindeki binâlar önünde yükselir.


Minârelerin başı soğan şeklinde beş dilimli olarak, altın safihalarla kaplanmıştır. Altın kaplama, mukarnasların üzerinde oturan şerefeye kadar uzanır.


Şerefeden yükselen birkaç bülend ve biçimli olan sütünler üzerinde olan şerefenin çatısı, minârelere ayrı bir özellik vermiştir.


   Avlunun "sahn" üç etrafı, eyvânlar ve 65 küçücük hücre kuÅŸatır. Hücrelerin önünde sivri kâgir kemerli yüksek oturacak yer "eyvân" yapılmıştır.


Bu odaların bazıları, eskiden defnecek yer olarak kullanılırdı. Diğerleri de din bilimi alan öğrenciler ve ziyaretçilere mahsus ikametgah idi.


   Hücreler ve eyvânların dışarıdan duvarlarının sathı, çinilerle kaplamalar yanında daha çok bitkisel motiflerden oluÅŸan alçı dekorasyonlar, beyaz yazı ile Kur'an ayetleri ile yazılmış olan bir pervaz süsler.


   Hüseyniye Ravzasının, kuzey köşesinde de yapılan diÄŸer binelerden de lavabo, düzeni, medrese ve ortasında bulunan 10x7m. ölçüsünde geniÅŸ bir eyvânın doÄŸusuna düşen mescitin binasiyle muhteÅŸem bir külliye oluÅŸturmaktadır.


    Hüseyniye Ravzasının, yapılış tasmimi, günümze deÄŸin Irak'ta örnek bir abidedir. Sonradan yapılan yatırlarda veya ravzalarda bu yapıdaki külliye ve içindeki yapıların bütünü görünmemiÅŸtir. Ravzanın çevresinde, cami, medrese, imaret, sebil, kitaplık gibi yapıların bütünü bir külliye oluÅŸturmuÅŸtur.


   Bu tür tasmimde, sonradan yapılan yatır ve ravzalarda, ana çizgisi örnek alınmıştır.


   Ravzanın bugünkü yeni mimari tarzı H.Sekizinci, M XIX yüzyılın sonlarına döner.


İlhanlılar döneminde esas belirtisi görünmüştü, bunun nişanıda merkadın ana giriş kapısının sonunda yükselen iki minarenin mimari ögesidir.


Bu mimari özellik, eskiden Irak'ta yapılan camilerde görünmemiştir, en güzel örneği de, merkadın orta giriş kapısıdır ki, bazı kaynaklara göre H. Yedinci, M. X111 yüzyılda, Abbasilerin son döneminde yapılan Şarabiye medresesinden alınmıştır. Bu mimari özellikte, İlhanlılar ve Celayirler döneminde gelişmiştir.


   O dönemde yapılan minareler kalın, ÅŸerefeleri ise, merdivan ÅŸeklinde dereceli olan çatma tavan "mukarnes" üzerinde oturtulurdu.


   O dönemin bir diÄŸer, mimari tarzının özelliÄŸide, Hüseyinye Ravzasının giriÅŸ kapılarının büyüklüğü ve kapılarında yapılan dekor ve geomatrik bileÅŸim niteliÄŸi o günlerdeki el ve tahtada oyma sanatının üstünlüğü ve geliÅŸmesinin göstergesidir.


   Yapıda görünen bir diÄŸer ayırtmanlığıda mukarneslerin nakışlı, üzüm salkımı gibi rengârenk süslemler binaye ayrı bir özellik vermiÅŸtir. Yapının Muhtelif yerlerinde görülen mukarnesler, minarelerin ÅŸerefelerinin oturulması için yalnız yapılmamıştır; yapıya ayrı bir güzellik, dekorasyon ve eyvânlara, sah'nın her yerini süslemek, gözalıcı özelliÄŸi ve geomatrik ÅŸekilini göstermek yanında ÅŸerefelerin ve diÄŸer çatıların dayanak, mesnet olarak da yapılmıştır.


    Özellikle H.10. M.XVI yüzyılda, Ravzanın iç dekorasyonları bakımından ayrı bir önem taşır.


Binenin iç duvarları yukarıda geçtiği gibi, görülen bölümler ve sathı çini, altın, ayna parçalarıyla kaplama, alçı ve Kur'an ayetleriyle güzel hat türleri ve renkli boyalarla oluşan zengin bir süsleme dikkat çekmektedir.


   Abbâsi devrinden sonra yapılan bu tür binalerde Arap mimarisinin Türk tesirleriyle kaynaÅŸması sonucu vücut bulan en önemli eserlerden biri olan bu yapının azametine ve yüceliÄŸine, tezyinatının ihtiÅŸamı ve zarafetine herkesin hayran olduÄŸu ravzada görünür.


   Merkadın tarihi geçmiÅŸi ile Irak'ın önemli bir dini mukaddes merkezidir.


 


Hz. Hüseyn Ravzasını ziyaret eden


Türkmen Hükümdârlârından:


   Hz. Hüseyn'in merkadına tarih boyunca Türkmen hükümdârlârı ve Irak'ta kurulan Türkmen devletlerinin büyükleri çok önem verip, rauzanın geliÅŸmesi elleriyle olmuÅŸtur.


İlhanlılardan müteakiben Osmanlıların son dönemine kadar Türkmen büyükleri verdikleri kiymetli hediyeler, yaptıkları tezyinatlar ve vakfiyeleri ile Ravza bugünki halini almıştır.


Tarih sırasıyla Hz.Hüseyn'in Merkadını ziyaret eden Türkmen hükümdârlarının, ziyaretleri hakkında ve merkada verdikleri önem ve saygıyı özet olarak açıklıyorum:


 


1-                   Selçuklu Sultanı MelikÅŸah H.479, M.1086-1087'da Halep ve diÄŸer etraf bölgeleri fethten sonra, BaÄŸdat'a geldiÄŸi zaman, BaÄŸdat'ta Kâzimiye Ravzasını ve diÄŸer kutsal yerleri veziri Nizamülmülk ile beraber ziyaret ettikten sonra Hz. Hüseyn'ın ve Hz.Ali'nin türbelerini ziyaret etti ve hediyeler sundu.8  O dönemin meÅŸhur ÅŸairi İbn-Zekreveyh el-Vasiti yapılan ziyareti tebrik ederek, Sultan MelikÅŸah'ı, veziri Nizamul- Mulk'a methiyeler yazmıştır  örneÄŸin:9


زرت المشاهد زورة مشهودة


                   أرضت مضاجع من بها مدفون


فكأنك الفيت استهل بتربها


وكأنها بك روضة ومعين


فازت قداحك بالثواب وأنجحت


 ولك الإله على النجاح ضمين


2-                   İlhanlılardan, Sultan Mehmut Gazan H.702, M.1303'te Kerbelâ'yı ziyaret ederek, türbeye büyük hediyeler verdi10 . Fırat'tan İmam Hüseyn Merkadına bir kanal ile su getirmiÅŸtir. Sultanın emrine göre kazılan suya "Nehir el Gazan'i" adı verilmiÅŸtir. Ayrıca bu su Kerbelâ ovasınıda sulandırıyordu .11


3-                   Åžah İsmâil Safavi, H. 25Cumâde'luhrâ 914, M.1508 yılında BaÄŸdat'ı aldı, ikinci gün   Kerbelâ'yı ziyaret etti. Hz. Hüseyn'ın Ravzasına çok bol hediyeler verdi. VerdiÄŸi emrine göre, türbe odasında türlü tezyinat ve altın kaplamalar yapıldı. Hazra içinde altından bir sanduka yapıldı, üzerinde de göz alıcı süslemeler yapıldı. Åžah, hazraya 12 altın kandil vakıf etti, tüm ravakları da ağır pahalı çok kıymetli halılarla döşedi. Bir gecede Hz.Hüseyn'in türbesi yanında ıtikâf etti, sahn içinde taÅŸra çıkmadı, tüm gece boyu orada ibadet etti.12


4-                   Kanûnî Sultan Süleyman, Hz.Hüseyn'in ve İmam Ali'nin merkadlerinide H.941, "M.1534/1535" senesinde ziyâret ederek, İmamlara çok saygı gösterdi.


 Irak'ta Sultan Süleyman'ın en büyük iÅŸlerinden, kendi ismiyle tanınan "Süleymani Nehri", günümüzde "Hüsey'niye nehri"ni Fırat'tan Kerbelâya su getirmesidir ki, önceki hükümdarlar, Sultan Gazan, Åžah İsmâil ve Åžah Tahmasıp bu projeyi düşünmüşlerdi, ama gerçekleÅŸtirebilmemiÅŸlerdi; çünkü Kerbelâ arazileri Fırat suyundan yüksek idi. Kanûnî'nin maiyetindeki mimar ve üstün baÅŸarılı mühendislerin, kullandıkları teknik ve geometrik metotlarla suyu Kerbelâya ulaÅŸtırmışlardı, bu büyük proje Kanûnî emriyle gerçekleÅŸti, günümüzde Kerbelâ ovası bu su ile sulanır. Ayrıca, sultanın verdiÄŸi emrine göre, ruzgarın kumlar ile örttüğü sâhaları, yeniden bahçe hâline koydurdu. Kanûnî, Hz. Hüseyn ve İmam Ali'nin merkadlerini manen süslemiÅŸtir ve çok saygı göstermiÅŸtir.13


5-                   Sultan 111.Muradın cülüsündan sonra H.982, M,1574'te Al-vand zada Ali PaÅŸa BaÄŸdat vâlisi oldu14 . GülÅŸeni Hulafa yazarının dediÄŸine göre, 111Sultan Murd'ın emrine göre BaÄŸdat valisi Al-Vandzada vasitesiı ile H.984, M1576de, önce EnguÅŸti yâr tesmiye edilen Mânâret al-Abd ve yanındaki mesti yeniden inÅŸa olundu. Bu minare yukarıda geçtiÄŸi gibi ikinci Dünya savaşından önce yıkıldı minareden günümüzde hiç bir  kalıntısı kalmamıştır. Çinisiz beyaz bir minare idi, hazranın sol köşesinde yapılmıştır. Ayrıca Hz. Hüsey'nın mazarı üzerine türbe inÅŸa, daha doÄŸrusu eski türbeyi ihyâ ettirdi.


Ravakları ve hazranın kubbesinin tâmirleri yanında da güzel tezyinâtlar yaptı.15


   O dönemin ÅŸairleri, Ravzaya gösterilen saygı ve önemden dolayı, Sultanı ve BaÄŸdat valisina de medhiyeler yazdılar.16


6-                   Nadir Şâh H.1156, M.1743 senesinde üçüncü kez BaÄŸdat'ı kuÅŸattıktan sonra aldı. Hz. Ali'nin türbesinin kubbesini ve iki minaresini altın ile kaplattı, ve Kerbela'yı ziyaret etti. Hz. Hüseyn merkadına da çok kıymetli atiyeleri oldu.17


7-                   Åžah Hüseyin’in "1694-1722" kızı Raziya Sultan Begim, Hz. Hüseyn Ravzasının teziyini için, 20,000nâdirlik bir vakıf tahsis etti.18


8-                   Kacar Hânedanının müessisi AÄŸa Mehmed Han XV111.asır sonuna doÄŸru Hz.Hüseyn merkadının kubbesi ve minâresini altın ile kaplattı. 19


   Hz. Hüseyn'in makamına Türkmenler tarih boyunca büyük önem vermiÅŸlerdi ve bu kutsal yere saygı göstermiÅŸlerdi.


 


Dip not:


* Günümüzde Hz. Hüseyn adı üzerine koyulan  Hüseyin isminden ayrı olarak yazımızda (Hüseyn) yazdık.


1.                          Hair: Hair bölgesi, Abbasi Halifesi Harun el-ReÅŸid döneminde bu bölgeye yaptığı bir ziyarât sırasında, bu bölgede su taÅŸmış ve her yer göl gibi olmuÅŸtı, tüm yerler su altında kalmıştır. Hair denilen arazide ise hiç bir su eseri görünmuyordu. Gölün ortasında bir ada gibi toprak yer kalmıştır. Halifenin dikkatını çeken bu hal, ve sorusuna cevap olarak su ulaÅŸmadığı yer Åžehit Hz.Hüseyn'in gömüldüğü yerdir. Halk ise hayretten gelen hair adı yere vermiÅŸlerdı.


2.                          Dr. Tarık Cuvad el-cenabi, İmarat el-Irakiye, Hazarat el-Irak, 5,Fasıl, s,214, BaÄŸdat, 1985.


3.                          a.g.e. s,214.


4.                          A.g.e, Tarık Cavad el-Cenabi, s,214-218.


5.                          İslam Ansiklopedisi, c,6, s,580, İstanbul, 1977.


6.                          el- Halili, el-Atabat Ansiklopedisi, Kerbelâ bölümü, Beyrut, 1966.


7.                          e.g.e, Tarık Cuvade el-Cenabi, s.320.


8.                          İbn al-AÅŸir, c,8, s,449, Dar Kutup İlmiye Beyrut. 1971.


9.                          a.g.e. s.448.


10.                        Bakır Emin el-verid, Havadis BaÄŸdat Fi 12 karın, BaÄŸdat. 1989, s.147.


11.                        el-Azzavi, Abbas, Tarih Irak beyne ihtilaleyn, c,1, s,398. 1935, BaÄŸdat


12.                        el-Azzavi, Abbas, Tarih Irak beyne ihtilaleyn, c,3, s,341, 1939, BaÄŸdat.


13.                        Von Hammer, Osmanlı İmparatorluÄŸu tarihi, s.509, İstanbul ve el-Azzavi, Abbas, Tarih Irak beyne İhtilaleyn, c,4,s,6,37.


14.                        Bakır Emin el-verid, BaÄŸdat, Halifeleri, Valileri kuruluÅŸundan 1984de kadar, s,156, BaÄŸdat.


15.                        Nazmi Zada Murtaza Efendi, GülÅŸen-i Hulafa, Arapçaye çiviren, Musa Kazım Nevres, s.208, BaÄŸdat.


16.                        Dataylı bilgi için ve ÅŸiirlerin metini, GülÅŸen-i Hülafa, s,209 de.


17.                        a.g.e, s221, Bakır Emin el verdi.


18.                          İslâm Ansiklopedisi, c,6, s,58-582, İstanbul.


19.                          a.g.e. s,582.





Arkadþýna gönder



Yazarýn diðer yazýlarý

1 - Unutulmayan Kaybımız: HASAN ÖZMEN BEYATLI
2 - Unutulmayanlardan.. Enver Bayraktar
3 - ALTUNKÖPRÜ SOYKIRIMI 29. Yıl anısı
4 - Abdülaziz Semin Bayatlı Hakka Yürüdü
5 - Büyük Türkmen Şairi Ali Marufoğlu Hakka Yürüdü
6 - Türkmenlerin Ulu Çınarından Bir Dal Kırıldı
7 - Acı Kayıp .. Dr. İbrahim Arafat
8 - Çanakkale Savaşında Düşen Türkmen Şehitlerinden
9 - Türkmen Dava Adamı….İhsan Hamit Demirci Hakka Yürüdü
10 - Kerkük'e Saldırı ve Yazılan Müdafaaname Belgesi
11 - Zafer NeÅŸidesi
12 - Şahadetinin Beşinci Yılı Dönümü Anısı .. Şehit Yıldırım Demirci
13 - Unutulmayan Acı Kaybımız - Nihat Akkoyunlu
14 - YENİ GÜN `NEVRUZ´ BAHAR BAYRAMIDIR !
15 - Lanet Teröre: Tazehurmatu´ya Kimyasal Silah Saldırısı
16 - Kerkük´te Yıktırılan Türkmen Eserleri
17 - Irak Türkmen Cephesi 20 Yaşında
18 - Hasan Kevser Hakk’a Yürüdü
19 - Kerkük’te Bir Çınar Devroldu
20 - 24 Ocak Anısında Merkezi Hükümete Açık Bir Mektup
21 - UNUTULMAYANLAR DAN: Åžehit YaÅŸar Cengiz
22 - Biz Bize
23 - GÖZDE BİR Adam Şehit Münir Kafili
24 - Büyük Bir Acı: Er Meydanında İki Lider kadro Şehit Edildi
25 - Erbil'in Gerçeğini Anlatan iki kitap
26 - Parlamentoda İlk Olarak .. Türkmen Meselesi Gündemde
27 - Teröre Lanet
Şehit Yıldırım Demirci
28 - Şehitlerimiz Saygıyla Andık
29 - Büyük Kaybımız Mevlüt Taha KAYACI
30 - Yeni Hükümete Kavuştuk
>>Sonraki >>