Son yazımı tamamladıktan sonra kendi kendime sordum yayınlanması için göndereyimmi? göndermiyeyimmi? Çünkü biliyordum yazımın yankı yaratacağını ve bana tühmette bulunanların çok olacağını, sonunda göndermeye karar verdim ve yayınlandı, normal olarakta yankılar ve tühmetler başladı ama düşüncemin doğru olduğuna inandığım için yankıları hoş gördüm doğrusunu isterseniz sevindimde çünkü ulu milletimin aziz evlatları beni yanlış bulup ve milletimi sevdikleri için karşı atağa geçmeleri ve kendi düşüncelerine göre milletimizi savunmaları bana zevk verdi, yüce ALLAH milletimi koruyacak kişilerden eksik etmesin. Bakınız kardeşler bizim Irak'ta nüfus olarak üçüncü oluşum olduğumuz bellidir doğrusunu isterseniz bizle Kürtlerin arasındaki nüfus sayısı farkı çok azdır, çünkü Kürtlerden dış devletlere hicret edenlerin sayısı, Irak dışına hicret eden Türkmenlerin saysından daha çoktur ve partileri arasındaki patlak veren savaşlarda binlerceleri öldü, ölenlerin çoğuda genç yaşlarında idi yani evlenip nesillerini çoğaltmak yaşlarında idiler, birde kendi istatistiklerine bakılırsa Irak hükümetleri ile yıllarca savaşmışlar tabii ki savaşlarda ölenlerin çoğunluğu gençlerdir. Ama geliniz bakalım Kürt partileri milli davalarının yararı için şimdi tek söz olmuşlardır, halbuki aralarında kan dökülmüştür ve doğululara özellik olan intikam alma sevdası olduğu halde onlar biribirilerinden intikam almayı geleceğe ertelemişler belkide unutmuşlardır çünkü milli menfaatlarını ön plana almışlardır bu bir, ikincisi biliyoruz ki Kürt hareketinde bulunanların meşrepleri ayrı ayrıdır, onlarda komünistler, sosyalistler, islamcılar, laik olanlar, sünniler, şiiler, ziradeştçiler, kendisini Kürt sayan yezidiler vardır ama iş milli menfaatlarına gelince tümü bir söz olup varlıklarını savunmaya ve koyu Kürtçü kesililler. Gel gelelim biz ne yapıyoruz? malumunuzdur ki bizde kendi kendimizi yıkma hevesi vardır, her hangi bir yetkilimiz demeç verirse veyada bir adım atarsa hemen onu kötülemeye başlarız, birimizin yıldızı parlarsa hemen yıldızını söndürmeye kalkarız, hatırlarsanız Sadattin Ergeç kardeşimiz ITC başkanı iken ve Kerkük'te yaşıyan yüzde yüz Türk neslinden olduğunu bildiğimiz halde, onun Türkmen olmadığını iddia edenlere bile rastladık, milli davamız yararına adım attığı vakit kendisini övdüğümde kendisine yaltanıyorum diye veya ITC'den yararlanmak istiyorum diye veyada sanki korkmuşum diye beni yerenler olmuştur, amma eğer bir yanlış harekette bulunduklarını zan ettiğim vakit ITC'yi ve sayın Sadettin Ergeç ile ITC yetkililerini uyardığımda pravolar yükselmiştir, eminim ki şimdi O kişilerden bazıları(tekrar söylüyorum BAZILARI ) Ergeç kardeşimizi överek ITC'nin yeni yetkililerini kötülüyorlar. Sözüm O ki, biz kendi kendimizin düşmanı olmuşuz, biribirimizi yıkmak istiyoruz halbuki ne kan dökülmüş aramızda nede savaşmışız biribirimizle ( bende bazan tuhaf şeyler yazıyorum!!!, yahu neyle savaşalım biribirimizle? Ne silahımız var nede milis kuvvetlerimiz var ), böyle iken biz güç bakımından daha ne dördüncü oluşuuuuum ne beşinci oluşuuuum, biz on altıncı oluşum olursak ALLAH'a şükür etmeliyiz, bu hal ile kalırsakta bize oluşum demek bile çok gelir. Bakınız kardeşlerim tekrar söylüyorum biz nüfus olarak üçüncü sıradayız eğer güç olarakta üçüncu oluşum olmak istiyorsak biribirimize destek vermeliyiz, sorumlulukta olan kardeşlerimiz yanıldıkları zaman onları kötülemeden , yıpratmadan ve azimlerini kırmadan uyarmalıyız, partilerimize milli davamız uğrunda tek söz olmalarına destek vermeliyiz, gençlerimize güç vermeliyiz ve birlikte olmalarına dikkat etmeliyiz, ama bakınız şimdi Türkmen gençlik hareketi içinde örneğin T.Ö.G.B, Fatih Torunları, Rabita faaliyet göstermektedir acaba bu gençlerimizi parçalamasa ya ne yapacaktır. İşte kardeşlerim biz böyle işlerle uğraşmamız gerekir başka türlü hareket edersek halimiz dumandır, biz ulu milletimize özgü tavırlar takınmalıyız, yoksa çocuklarımıza nasıl anlatabiliriz bizim büyük millet olduğumuzu.
|