Irak Türklerinin büyük Milli Türkçülük davası, uzun yıllardan Beri, büyük Türkçü milli bir dava yolunda canlarını, kanlarını Adayan liderlerimizle, erlerimiz, öğrenci, gençlerimizle, atılgan er Yiğitlerimiz, Kahraman kızlarımız, kadınlarımızla topraklarını Türkmenlini savunarak, tüm düşmanlara karşı durarak, hiçbir zaman Milli yollarından şehit olana dek bu yoldan dönmeyenlerin davasıdır. Milli Türkçülük yolunda, ister gizli olsun, isterse belli bir biçimde Irak Türkleri korkuya acıya, baskıya karşı örgütlenerek, Teşkilatlanmışladır. Haklarını kendi elleriyle almışlardır. Irak Türklerine karşı, Irak’ın yönetimine gelen tüm hükümetler, Rejimler önceden Türkleri asimilasyon yok etmeyi ön plana almışladır. Irak Türkleri 88 yıldan beri Irak’ta her türlü işkence, baskı, acıya Karşı, mücadelesin sürdürerek, çok sayıda soydaşlarını, dillerinden, Tarihlerinden, kültürlerinden dolayı, topraklarından, yerlerinden dolayı Irak rejimleri tarafından, idam, uzaklaştırmakla, sürgün olmuşlardır. Ayrıca uzun yıllardan beri, hapishanelere atılmışlardır.. Irak Türkleri kültürlü, aydın insanlar olarak, kelama sarılarak, kültür, Devlet kurma, idari, siyasi alanda, değer kazanarak, ana haklarını Savunmuşlardır. Irak Türkleri tüm soykırım, katliamlara karşı, 1959 Kerkük Katliamından sonra, milli örgütler, teşkilatlar içinde yetişerek, Haklarını almaya çalışarak, yorulmuşlardır. Şehitlerin kanları yerde kalmasın, haklarını almışlardır. Milli teşkilat, örgütler, milli partilerin, Irak Türkmen kuruşları ve Kahraman, yiğit milletimiz tarafından, birlik, beraberlikle, bu haklar Günü, gününe alınmaktadır. En çok bu haksızlık, Tuzhurmatu, Kerkük, Telafer, Altunköprü tüm Türkmenlinde görünmektedir. Büyük milletimizde, her alanda çalışarak katkısını göstermektedir. Günümüzde Telafere ve tüm Türklere karşı bu birlik, beraberlik Dehada önem taşarak değer kazanmaktadır. Türk şehri Telafere karşı uygulanan bu soykırım hiçbir zaman, af edilemez. Ve hiçbir zaman hak verilmez, hak kanla alınır, artık hakkımız Almalıyız. Türkmenlinde her yerinde olduğu gibi milli dava, Türkçülük Uğrunda. Çok sayıda şehitler veren, bir büyük Türk milletiyiz, milli Dava, teşkilat, örgütleme alanında, büyük katkısı olan hayatini, Çocuklarını, ailesini bu milli yolda yetiren, acıya dayanan, uzun yıllardan beri, sürgün olarak, Türkçülük duygusundan dolayı, Uzaklaştırılan, gençliğini bu yola adayan, yaşamını Saddam rejiminin Hapishanelerinde yaşatan, hapishanede, ondan ilaç kesilerek, şehit olan, Büyük ülkücü, Türkçü, milliyetçi ağabeyimiz Fatih Şakır Kefirli, 1970 Yıllarından 7 kişiyle birlikte Sayın Türkçü Milliyetçi çalışkan Dr Nefi Demircinin 1971 yılında yayınlamış olduğu, Kerkük Bülteni ile ilgili Olarak, onunla soydaşları Mehmet Terzi, Hadi Berber, şehit Enver Neftçi, Ekrem Terzi, Hadi Hudut ile şehidimiz Fatih Şakır ile birlikte 7 sene hüküm olmuşlardır. Rahmetli Fatih Şakır Kazım, 1930 Türkmen şehri Kifri ilçesinde Dünya gelmiştir. 18/5/ 1990 ondan ilaç kesilerek hapishanede şehit olmuştur. Fatih Şakır, milli Türkçülük davaya yoluna kendisini adayarak, Irak Türklerinin önde gelen, büyük şahsiyetlerinden sayılmaktadır. Fatih Şakır, uzun çalışma, yorgunlukla çok sayıda gençleri, Öğrencileri, erleri yetiştiren ve teşkilatlandırmakla, örgütlendirmiştir. Ayrıca Türkmen yoksullarına büyük yardımda bulunarak, dava Uğrunda katkısıyla, her varlığını adamıştır, günümüzde yüzlerce İnsanoğulları yolunda yürüyerek, davasına sarılmakla, sahip Çıkmaktadır. Milli mücadelesini sürdürerek, ikinci defa 1979 yılında, Rahmetli Ülküdaşı milliyetçi Enver Neftçi ile birlikte tutuklanarak, yaşam boyu Türkiye’den, Türklük davasıyla yargılanarak, uzun yıllarını, Abu garip Hapishanede geçirerek, Saddam rejimi tarafından, hasta durumunda Ondan ilaç kesilerek, şeker hastalığı nedeniyle 18/ 5/ 1990 tarihinde acıya dayanmayarak şehit olmuştur. Şirin canını, Türklüğe, Türk şehrine, Kerkük, Kifri’ye vermiştir, milli Davasını yetirmiş olduğu, sağlam, temiz, kültürlü, Türkçü oğulları Beyazıt, Yalçın ve kızları Türkmen gençleri erleri günümüze kadar, Çalışarak, yorularak ulaştırmaktadır, ne mutlu öyle kahraman, yiğit Dava adamlarına, kendileri şehit oldular, milli Türkçülük davaları Kuşaktan, kuşağa ulaşmaktadır. Fatih Şakır büyük kahraman, Türkçü, milliyetçi insan idi. 1989 Tarihine, acı hastalık durumunda, Irak Doktorları, onun özgür Olmasında özgürlük kararı raporu vererek, tahliyesine karar vermişlerdir, Ama ne yazık ki, bu karara Saddam kendisi karşı durarak, şehidimizi Serbest bırakmayarak, ruhunu dört duvarın demir kapıların arasında, Vererek, şehit olmuştur. Fatih Şakır 1971 yılında, sayın yazarımız Dr Nefi Demirci tarafından İstanbul’da yayınlanan, Kerkük Bülteni, Kerkük şehrinde bir Aktarma, arama sırasında Emniyet, bültenle ilgili 7 kişiyi yakalamıştır Bültenden dolayı 7 sene hüküm olmuşlardır. Bu tutuklamaya rağmen, Fatih Şakır, milli görevinden, geri kalmadan Türkçülük davasına devam ederek, 1979 yılında ikinci defa tutuklanarak, her Türlü işkenceyle, 1980 yılında yaşam boyu yargılanmıştır. Dışarıda olduğu gibi, hapishanede gençleri etrafına toplayarak, onlara Milli dava şuurunu, Türkçülüğü anlatmaktaydı. Her türlü çapalar sarf ederek, birçok sayıda aydın düşünceli insanları, Gençleri yetirmiştir. Her gün onlarla toplanarak, Türk, Tarihi milliyetçilikten, Türkçülükten Söz açarak, ilkesine prensibine, milli davasına, Türklüğüne gönülden Bağlı bir yetenekli, insan idi, her bir varlığını bu yolda Adamıştır. Hapishanede bana gelen gizli kitapları, dergileri, gazeteleri ona vererek, sürekli okurdu. Rahmetli Fatih Şakır, hapishanede şiir, düz yazı, hikâyeler Yazmaktaydı, bana yazdıklarını okuyarak, görüşümü alırdı, görüşme günleri onları Bir türlü saklayarak ailesi tarafından eve gönderirdi. Rahmetli acı, çile, hastalık, işkencesiyle, canını vererek, uzun yıllardan Beri sürgünde kalmakla, iki defa hapishaneye atılarak, hiçbir gün milli Şuur, Türkçülük davasından, taviz vermemiştir. Milli yolunda yürüyen, ailesi, Çocukları uzun yıllar, hapishane Görüşmesinden kesilmediler, ona her türlü yardımda bulundular, iyi Olmasına her türlü ilaçlar getirdiler, ama ne yazık, kıyıcı Saddam Rejimi son yıllarında, ondan ilaç yasaklayarak, bu acı duruma, Dayanmayarak canını vermiştir. Fatih Şakır, 1930 doğumlu, Kerkük şehrine bağlı Kifri ilçesinde göz Açmıştır. Kerkük valiliğinde idari olarak çalışmıştır. Gizli örgüt kurarak, Irak Türk gençlerini başına toplamıştır. ve her bir Yolla öğrencilere, yoksullara yardım etmekteydi. Fatih Şakır, çok Dayanıklı gençler, yaşlılar tarafından, sevilen davasın sahip kahramanı Sayılırdı, onu sevenler hapishanede, her gün onlarca insanlar etrafına toplanırdılar, ondan milli, Türkçülük dersleri alırdılar, yüzlerce Sorulara cevap verirdi. Temiz gönüllü, hiçbir kimsenin gönlünü kırmazdı, güler yüzle, her İnsandan yaşlı olmasına, yürümesinde engel olmasına rağmen, her gün Hapishanede bulunan, gençleri ziyaret ederek, milli dersler vererek, Onları yetirmeye çalışırdı. Alçak gönüllü, içli duyguluydu. Fatih Şakır, gibi öyle temiz, şerefli, omurlu, bilgili, milli dava Adamlarının, Türkçü, milliyetçi insanların yerlerinin durdurulması, Çok kolay olamaz çok zordur, büyük insanları kayıp etmek, bizlere ne Kadar acı gelirse de, ne mutlu onlara millet uğrunda, şehit oldular ve Cennetli sayıldılar. Arkalarında Türkçülük davasına, yoluna devam Edecek, oğulları, kızları Gençler kalarak, artık yerleri boş kalmayacak, Çünkü arksında binlerce, yiğit, kahraman, kocaman, ülkücü, gençler, Erler bulunmaktadır. Artık bu milli dava, Türkçülük bayrağı Kifri, Tuzhurmatu, Tazehurmatu, Bayat köyleri, Telaferde, Aziziye, Diye la, Hane kın, Kızrabat, Mendili, Altunköprü, Erebil, Musul’da tüm Türkmenlinde Dalgalanacaktır. Milli Türkçülük, davası dünyanın her yerinde, Al bayrağa, İstiklal Marşı, Atatürk, tüm büyük Türkçülük yurtlarında, büyük bir Türk Sevgisi doğacaktır, onda tüm dünya Türk şehitlerinin ruhları şad Olacaktır.
|