Bölüm -1- Kerkük Mitingi, ITC (Irak Türkmen Cephesi) tarafından haftalar öncesi ilan edildiği gibi 28 Nisan 2007’de Ankara-Tandoğan meydanında muhteşem bir kalabalıkla gerçekleşti. Irak Türkmenleri bu tarihi mitingde, maddi manevi en büyük desteği her zaman olduğu gibi yine Türkiye’deki kardeşlerinden gördü. “ Bayrağını kap, Tandoğan’a gel, Kerkük için Yürü” sloganı tutmuş, o parti, bu parti, o kuruluş bu kuruluş demeden binlerce Türk vatandaş, Ankara’dan ve diğer güzide illerden her türlü araçlarla Tandoğan meydanını doldurmuştu. Laik’i, muhafazakarı sağcısı, solcusu, İslamcısı, liberalcisi, demokratçısı, Türkçüsü, ülkücüsü, aşırısı, orta yolcusu tek yürek olmuş “Kerkük Türk’tür Türk kalacaktır” sloganı ile Irak Türk’üne arka çıkmıştır. Böylelikle umumi Türk halkı, bu manidar mitingde Musul’un, Kerkük’ün, Türkiye’nin milli ve de hayati bir meselesi olduğunu, bundan asla feragat etmeyeceğini teyit etmiştir. Keza can Azerbaycan’dan, Kıbrıs Türk’ünden, Türkistanlısından, Suriye ve diğer dış Türk boylarından katılanlar olmuş Irak Türkmenlerinin bu sıkıntılı günlerinde yalnız, sahipsiz olmadığını yüksek sesle dile getirmişlerdir. Irak Türkmenleri de bu mitingi milli bir mesele olarak algılamış, tıpkı Türk kardeşleri gibi, Türkiye’nin her yerinden, Türkmeneli’den Kerkük’ten, Telaferden, Erbilden, ve de dünyanın yedi kıtasından gelerek mezhep ve siyasi farklılıklarını arka plana iterek Kerkük için tek yürek tek ses olmaya çalışmıştır. Nitekim ITC dışındaki kayda değer bir çok Türkmen parti, kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütleri, bu mitinge maddi, manevi destek vermiş, kendi inisiyatifiyle de miting alanında hazır ve de nazır bulunarak milli bir görevi ifa etmiştir. Özellikle milli ruha vakıf, aydın bir çok Türkmen şahsiyetleri de benlik, senlik meselesine aldırış etmeksizin bu oldukça anlamlı mitinge bilfiil katılmışlardır. Tabi ki katılmayanlar(maruzatı olanlar hariç), çekimser kalanlar, suya sabuna dokunmadan, sözde destek verenler de olmuştur. Olmaması da anormaldir. Zira “pire için yorgan yakma” deyimi her zaman vuku olmuştur. “ITC, Kerkük mitingini, 12. yaş günü yürüyüşü adı altında afişe etmesine, bir adım önde görünmesine kızmak, sinirlenmek, muhalefet etmekte söz konusu olabilirdi? Zira bu miting top yekun Kerkük’e sahip çıkma meselesi ise “ITC 12. yaşında, Kerkük için yürüyor” sloganı neyi ifade ediyor denebilirdi? Tartışma yaratır, yaratmaz, ters tepki yapar, yapmaz ihtimalleri düşünülemez miydi? Haklı veya haksız, buna yüksek sesle muhalefet etmemenin özünde, dostu üzmek, düşmanı sevindirmekte vardı. Reklam kokan bu slogana rağmen farklı kurumların bu mitinge arka çıkmasında da bu anlayış yatmıyor muydu? Mamafih farklı algılamalar, farklı yorumlar olsa da bu mitingde ITC hep ön plana çıkıyordu, ortada başka bir gerçekte vardı, o da bu mitinge önayak olan da düzenleyen de ITC’nin ta kendisiydi? Miting haftasını, her ne kadar bu serzenişlerle geçirdimse de buluşma günü ve de sabahın erken saatlerinde kendimi Tandoğan meydanında herkesten önce bulmuştum bile. Meydanda benden başka, Platform hazırlılığıyla meşgul birkaç işçi bir kaçta görevli polis vardı. Meydan, Anıtkabirin yanı başında, Ankara Tren Garına 150-200 metre uzaklıkta, kavşak ve tali yollarlıyla yoğun bir trafiğe sahne oluyordu. Otobüsler, minibüsler, taksiler, resmi arabalar, Anıtkabire,a Ulusa, Sıhhiye’ye, Abidinpaşa’ya ardı ardına yol alıyordu. Özellikle Belediye otobüslerinin cam sileceklerinden sarkan Kerkük mitingi hakkındaki bez afişler dikkat çekiciydi. Keza meydan civarındaki reklam panolarında Kerkük mitingine ait posterler anlamlı olduğu kadar göz dolduruyordu. Başkan Sadettin Ergeç’in posterleri, ITC bayrakları, mavi renkli ITC amblemli balonlar meydanın dört bir yanındaki elektrik direklerine seri bir şekilde asılmaya devam ediliyordu. Platformun Bir köşesinde kocaman bir ITC bayrağı diğer köşesinde de aynı ölçüde Irak Bayrağı asılıydı. Bilgisayar & sinevizyon aracılığıyla yine başkan Sadettin’in posteri dev ekrana yansıtılıyordu? Ses kontrollerinin son aşamasına gelinmişti. Bir, iki, üç deneme ikazları peyderpey tekrarlanıyordu. Saatler ilerledikçe, Simit, Bayrak satanlar birer ikişer alana yakın yerlerde tezgah açıyorlardı. Zaman zaman Platformun yakınına kamyonetler yanaşıyor yükünü boşaltıyordu. Dikkatli ve de teferruatlı bakıldığında, bu önemli miting için hayli yüklü bir bütçe söz konusuydu, iğneden ipliğe her türlü araç gerecin düşünüldüğü aşama aşama planlı bir şekilde icraata konulduğu anlaşılıyordu. Platformun arkasına 20 kişilik de olsa VİP çadırı kurulmuş, yanı başında bir düzine temiz ve de hijyenik portatif tuvaletler yerleştirilmişti. Platformun sağ tarafındaki üst üste yığılmış paketlerde içecekler (su, ayran), kahvaltılık sandviçler karşılıksız olarak katılımcıları bekliyordu? Uzak yoldan gelenler su şişelerine uzanıyor, su ihtiyacını hemencik gideriyordu. Yavaş, yavaş onar, yirmişer de olsa kalabalık katılımcılar miting alanına doğru, hızlı adımlarla ilerliyorlardı.
|